Yutak, besinlerin yemek borusuna iletilmesinde görev alan bir yapıdır ve üç kısımdan oluşur. Üst kısımdaki yutağın tıbbi adı nazofarenkstir. Nazofarenks, burnun gerisinde, yutağın üst kısmında ve kafa tabanında yer alır. Önden burun boşluğuna, aşağıdan boğaz boşluğuna, yanlardan ise östaki borusu ile kulaklara bağlantı yaparak kulaktaki basıncın dengelenmesinde görev alır. Yani üst yutak, burun, beyin, yumuşak damak, ağız içi, yutak ve östaki borusu vasıtasıyla kulakla da bağlantılı olan kısımdır. Bu bölge, solunum sistemimizin bir parçası olarak görev yapar ve koruyucu doku olarak yan taraflarda tükürük sıvısının salgılandığı tükürük bezlerini bulundurur. Sesin oluşumunda, kulağın ve burnun da boşaltımında görev alır.

Üst yutak kanseri, özellikle Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinde yaygın olan bir hastalıktır. Bu bölgede, kanser yaşlılarda daha yoğun olmakla birlikte genç bireylerde de görülebilir. Bu hastalığa kötü beslenme, enfiye çekilmesi, genetik faktörler, tütsülenmiş yiyeceklerin tüketilmesi ve polisiklik hidrokarbon adı verilen kimyasal maddeler neden olabilmektedir. Kronik burun enfeksiyonları da bu hastalığı tetikleyebilir.

Çin ve Güneydoğu Asya'da bu kanser türünün diğer ülkelere göre daha fazla görülmesi bir ırksal eğilim göstergesidir.

Bu kanser türü bazı ailelerde daha fazla görülür. Aynı aileden beş kişide görüldüğü vakalar bile olmuştur.

Sigara içenlerde hemen hemen tüm solunum yollarında kanser görülme riski artar.

Bu kanser türü erkeklerde daha fazla görülür. Görülme nedeni ise östrojen hormonunun fazla salgılanmasıdır.

Özellikle Doğu Afrika'da yaygın olarak kullanılan likit ve enfiyelerin birçok kanserojen madde içermesi bu hastalığa neden olabilir.

Karbonhidrat, protein ve A, B vitaminlerinden yoksun beslenme sonucu bu kanser türü ortaya çıkabilir.

Steril olmayan ortamlar bu hastalığın oluşumuna davetiye çıkarabilir.

Üst yutak kanseri evreleri, teşhis yöntemleri ve tedavi seçenekleri üzerine daha detaylı bilgi almak hastaların ve hasta yakınlarının bilinçlenmesi açısından önemlidir. Erken teşhis, tedavi sürecinde oldukça büyük bir rol oynamaktadır. Semptomlar fark edildiğinde bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmak hayati önem taşır.